Balmumunda Bir Yolculuk: Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi

Eskişehir’in kalbinde, sanatın ve tarihin iç içe geçtiği özel bir durak: Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi.
Geçtiğimiz günlerde biz de bu ünlü müzeyi gezdik. Gezmek diyorum ama, kalabalıktan dolayı "hızlı bir keşif" demek daha doğru olur!
Aslında daha sakin bir zamanda gidip her heykelleri uzun uzun incelemek isterdik.

Biraz Tarih...

Müze, 2013 yılında kapılarını açtı.
Adını, Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı, aynı zamanda sanatçı ve akademisyen olan Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen'den alıyor.
Büyükerşen, müzedeki birçok balmumu heykelin de yapımında bizzat görev almış.
Müzenin kuruluş amacı ise oldukça anlamlı:
Giriş ücretlerinden elde edilen gelir, ihtiyaç sahibi öğrencilere burs olarak aktarılıyor.

Yani burada sadece sanatla değil, eğitimle de buluşuyorsunuz.

Gezi Deneyimimiz

Müzenin içine adım atar atmaz zamanda yolculuğa çıkmış gibi hissettik.
Atatürk’ten, Nasreddin Hoca’ya; Barış Manço’dan Zeki Müren’e kadar onlarca figür adeta canlanıyor.
Gerçekten bazı heykellerin gözlerine bakınca bir an kıpırdayacaklarmış gibi hissettik.

Ancak bir şey dikkatimizden kaçmadı:
Yabancı devlet adamlarının bulunduğu bölümde fotoğraf çekmek yasaktı.
Nedense bu kuralın sebebini tam anlayamadık. Belki telif hakları, belki de protokol hassasiyeti…
Ama yine de diğer alanlarda bol bol fotoğraf çekme şansımız oldu.

Kalabalık nedeniyle her heykelin önünde uzun uzun durmak zor oldu.
Özellikle Atatürk köşesi ve sanatçılar bölümü en yoğun ilgi gören yerlerdi.

Bir Dahaki Ziyarette?

Eğer siz de bu müzeyi ziyaret etmek isterseniz, tavsiyemiz hafta içi erken saatlerde gitmeniz.
Böylece her heykelin detayına, yüz hatlarına, giysilerine daha yakından bakabilir ve sanatın büyüsünü doya doya yaşayabilirsiniz.